29 Ağustos 2011 Pazartesi

Bilimin Çözemediği Hallerimiz.

Bilim adamları atomun yapısını çözdü, aya gitti, DNA'nın yapısını çözdü ama bazı insan davranışının gizemini hala çözemedi.

Bilim dünyasına ışık tutan 'New Scientist' dergisi insanoğlunun isteyerek veya istemeyerek hergün düzenli olarak gerçekleştirdiği birtakım davranışların neler olduğunu listeledi ve bu davranışların nedenini araştırdı. Fakat net sonuçlara ulaşamadı. İşte bilim dünyasının bile tam olarak çözemediği bazı insan davranışları...

Yüz kızarması
Charles Darwin yaptığı araştırmalarda insanoğlunun yalan söylediğinde veya utandığında neden kızardığını çok araştırdı fakat kesin bir sonuca ulaşamadı. Bazı bilim adamları kişinin kendi iç çatışmasının dışa vurumu olduğunu düşünüyor.

Kahkaha
Güldüğümüzde endorfin salgılıyoruz. İnsan niye mutlu olur?'un cevabı tam bir muamma. Yapılan 10 yıllık bir çalışma, şakanın değil de banal birtakım esprilerin insanı çok daha fazla güldürdüğünü ortaya koydu. Ama nedeni henüz çözülebilmiş değil.

Rüya görme
Sigmund Freud'un teorisine göre rüyalar bilinç altının uykuda dışa vurumudur. Fakat uyku sırasında garip varlıkları ve imgeleri görmenin nedeni henüz tam olarak netleşmiş değildir.

Batıl inanç
Muhtemelen eski çağlarda insanların başına bela açmış olayların dilden dile aktarımı sonucu ortaya çıkıyor. Fakat bugün bile her toplumun farklı batıl inançlarının olmasının nedeni çözülemedi. Kültürel bağları olduğu kesin.

Ergenlik
İnsanın neden ergenlik dönemi yaşadığı tam olarak çözülemedi. Yetişkinlik öncesinde beynin kendini yeniden düzenlemesi olarak gören de var; sonraki yetişkinlik süreci öncesinde kişinin davranış deneyi yapması olarak gören de. Çözülebilmiş değil.

Sanat
Dans, heykel, boya, müzik gibi yeteneklerin kökeni de bilinmiyor. İnsanda nasıl var olduğu, nasıl ortaya çıktığı henüz çözülemedi. Fakat insanları birleştirdiği kesin.

28 Ağustos 2011 Pazar

Komik bayram mesajları

Gömleğiniz Levi's, pantolonunuz Diesel, bayramınız mübarek olsun."

Tanrı'dan su istedik, denizleri; çiçek istedik, kırları; dost istedik bu numarayı verdi...

Minareden atlarım, bayramını kutlarım.


"İyi bayramlar, gerçi sana her gün bayram ama olsun"

"Bayram bells, bayram bells, bayram all the way"

"Bu gün yüzün öpülmekten solsun, miden 5 kg şekerle dolsun, cüzdanını bücürler soysun, gönlün huzura doysun, bayramınız kutlu ve mutlu olsun"

Biliyorsun, bugün bayram. daha 3 gün bayram devam edecek. ben sadece bugünü kutlamak istemiyorum. Bu bir süreçtir. 4 günlük bir bayramın tamamı mübarek olsun. Sağlık mutluluk dilerim. Tabii mutluluk herkese göre değişir. Seni mutlu eden her neyse onlari dilerim. Yoksa başkalarını mutlu edecek şeylerden sana ne!? Ama sağlık öyle değil. Herkes için benzer anlamlar ifade eder. Daha neler diyebilirim ama, yer kalma

Tatil günlerinizi mutlu bir şekilde geçirmenizi diler iyi bayramlar dilerim.....

"Bayramınızı tevhid-i imaniye ve uhuvvet-i islamiyede ittifaken tevazul ve telaifle tebrik eder alem-i islama, malik-i islama ebediyen saadet niyaz ederim.


"Mutluluğunuz Türkiye enflasyonu kadar yüksek, üzüntünüz memur maaşı kadar düşük, geleceğiniz Demirel'in keli kadar parlak olsun. mutllu bayramlar..."

"Telefonum telefonunuzun bayramını en içten dileklerle kutlar, uzun batarya ömürleri diler."

Bayram mesajları..

En delice esen seher yeli, en güneşli günler, en parlak gecedir bayramlar. Yüreklerde bir esinti ve barış paylaşımına en sıcak 'merhabadır' bayramlar. Bayramınız kutlu, her şey gönlünüzce olsun!

Hayır kapılarının sonuna kadar açık, kaza ve belaların bertaraf olduğu Bayramın, yaşadığınız tüm sorunları alıp götürmesi dileğiyle...

Hayır kapılarının sonuna kadar açık, kaza ve belaların bertaraf olduğu Kurban Bayramınızın yaşadığınız tüm sorunları alıp götürmesi dileğiyle.. Bayramınız mübarek olsun, tüm dertleriniz deva bulsun!

Bir avuç dua, bir kucak sevgi, sıcak bir mesaj kapatır mesafeleri, birleştirir gönülleri, bir sıcak gülümseme, bir ufak hediye daha da yaklaştırır bizi birbirimize. Kalbiniz nur, eviniz huzur dolsun. Bayramınız bereketli olsun!

Tonton bir nine olduğunda, bahçendeki sallanan koltuğuna oturduğunda, eski günlerine daldığında, hatırlayacağın kadar güzel bir bayram dilerim sana.

Bir damla ümit serpilsin yüreğine, mutluluk dolsun günlerine. Hayallerin gerçek, bayramın kutlu olsun.

Hayat yaşamayı, vefa hatırlamayı, dostluk paylaşmayı özel günler ise hatırlanmayı bilenler için vardır. Bayramınız mübarek olsun.

Küskünlerin barıştığı, sevenlerin kavuştuğu, yine mutlu, yine umutlu nice bayramlara...

Evinizin neşeli, sağlığınız yerinde, sevdiklerinizin yanında olduğu mutlu bayramlar geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız kutlu olsun.

Dostluğu, sevgiyi ve geleceği... Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı... Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, mutluluklar dilerim.

En delice esen seher yeli, en güneşli günler, en parlak gecedir bayramlar. Kurban Bayramınız kutlu, her şey gönlünüzce olsun.

Güzellik, birlik, beraberlik dolu, her zaman bir öncekinden daha güzel ve mutlu bir Bayram diliyoruz. Büyüklerimizin ellerinden küçüklerimizin gözlerinden öpüyoruz.

Benim ömrümde ırmaklar vardır sularında hayallerimi yüzdürdüğüm, benim ömrümde sevdiklerim vardır bayramlar ayrı geçince üzüldüğüm. Bayramınız mübarek olsun!

Bayram sabahları, demli bir çay, su böreği, bayram şekerleri, şeker isteyen çocuklar, kurbanlık hayvanların sesleri, bir telaş bir koşturmaca. Köprü hep kalabalık, bayram programları, kolonya ikramları, bayram harçlıkları, uzun bayram tatilleri, ev gezmeleri, kısa hal hatır sormalar, el öpenlerin çok olsunlar ve daha bir dolu küçük ayrıntı. Hayatın üzerindeki 'pause' düğmesine dokunun... Kısa bir süre için hayatı durdurun. Mutlu bayramlar...

Kurban Bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı olsun...

Bugün Kurban Bayramı, kurbanlar kesilecek, sevap niyetiyle etler dağıtalacakherkese.. Yürekler bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle coşacak. Kurban Bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun...

Yüreğine damla damla umut, günlerine bin tatlı mutluluk dolsun. Sevdiklerin hep yanında olsun, yüzün ve gülün hiç solmasın. Bayramın kutlu olsun...

Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir. Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Bayramınız kutlu olsun!

Her ilkbaharda gelinciklerin en güzel başlangıçları müjdelemesi gibi, bu bayramın da sana ve ailene mutluluk ve neşe getirmesini diliyorum... İyi bayramlar!

Bir bayram gülüşü savur göklere, eski zamanlara gülücükler getirsin, öyle içten öyle samimi, gözyaşlarını bile tebessüme çevirsin. İyi bayramlar!

Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tadlandıran, gerçekten güzel ve bereketli bir bayram dileriz.

Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara...

Yüreğine damla damla umut, günlerine bin tatlı mutluluk dolsun.Sevdiklerin hep yanında olsun, yüzün ve gülün hiç solmasın Bayramın Kutlu Olsun

Sevgi söze dolarsa dua olur, dua Allah'a ulaşırsa nur olur, aynı yolda birleşen dualarımızın nur'a dönüşüp Rabbimize ulaşması dileği ile Mubarek Ramazan Bayramın Kutlu Olsun

26 Ağustos 2011 Cuma

BİR TESTLE KENDİNİZİ TANIYIN.

İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste 10 dakikanızı ayırın…Bir test yapalım hem eğlenelim, hem kendimizi biraz daha tanıyalım…

1) Çok kalabalık bir lokantada, sipariş vermek için bekliyorsunuz. Fakat garson sizi 15 dakikadır görmüyor.
a) Garsona seslenerek el sallar, dikkatini çekmeye çalışırsınız.
b) Bir daha yanınızdan geçtiğinde nazikçe gülümser ve kibarca artık sipariş vermek istediğinizi söylersiniz.
c) Beklemeye devam edersiniz. Nasıl olsa bir ara sizi görüp gelecektir.

2) Haksızlık…
a) … sert bir biçimde cezalandırılmalıdır.
b) … değiştirilemez, en mantıklısı göz yummaktır.
c) … karşısında elinizden hiçbir şey gelmez.

3) Çok keyifsiz bir gününüzdesiniz…
a) Sinirinizi gizlemeye çalışmaz, neye sinirlendiyseniz belli edersiniz. Böylece keyfiniz tekrar yerine gelir.
b) Sıkıntınızı sadece yakın arkadaşlarınızla paylaşırsınız. Neşeli halinize geri dönmeniz biraz uzun sürebilir.
c) Kendi kendinizi dinler, keyfinizi kaçıranın ne olduğunu çözersiniz. Keyfiniz zaten çok çabuk yerine gelir.

4) En samimi kız arkadaşınız kuaförde saçlarını yaptırmış, fakat çok kötü görünüyor. Ona ne dersiniz?
a) ”Kuaföre mi gittin? Çok hoş olmuş” diyerek arkadaşınızın moralini bozmamaya çalışırsınız nasılsa olan olmuştur.
b) ”Hala en yakın arkadaşımsın” diyerek, hoş bir şekilde beğenmediğinizi anlatırsınız.
c) ”Eski saçların daha güzeldi” diyip net bir şekilde beğenmediğinizi ona söylersiniz.

5) Dostane ama sizi sürekli lafa tutan komşunuz, çok aceleniz varken size merdivenlerde rastlarsa…
a) Onu sabırla dinler, lafını kesmezsiniz. Elbet bir ara diyecekleri bitecektir.
b) Kibarca çok aceleniz olduğunu söyler, hızlı adımlarla uzaklaşırsınız.
c) Konuşmayı çabucak bitirmesi için kestirme laflarla cevap verir, sizi lafa tutup engellediğini tavırlarınızla belli edersiniz.

6) Kayınvalideniz yaş gününüzde size çok zevksiz bir kazak hediye etti… a) Mutlaka teşekkür edersiniz, ama kazağınız dolabınızın en alt çekmecesinde yerini alır.
b) Hemen içine bakıp, değiştirme kartı olup olmadığını kontrol edersiniz.
c) Kayınvalidenizin sizin zevkinizi hala anlamamış olması canınızı sıkar ve gecenin ilerleyen saatlerinde bunu kendinize dert edersiniz.

7) Mutfakta başarılı olmamanıza karşın kek yaptınız…
a) Kimse yaptığım kek hakkında yorum yapmaz.
b) Gülümseyerek inatla insanların kekimi nasıl bulduklarını sorarım.
c) İkram etmeden önce keki denemek için yaptığımı mutlaka söylerim ve yanında pastaneden aldığım kurabiyeleri de koyarım.

8) Bir lokantaya giriyorsunuz ve yanınızdaki çiftin insanlara bakarak fısır fısır konuştuklarını fark ediyorsunuz…
a) Sinir olurum, başkaları hakkında böyle alenen konuşan insanlardan hiç hoşlanmam.
b) Bir şey düşünmem!
c) Çok şeker bir çift olduklarını ve birbirlerini yeni tanıyan heyecanlı aşıklar olduklarını düşünürüm.

9) Sabah koşu yaparken, sizden çok daha genç olan iş arkadaşınızla karşılaşıyorsunuz ve o gülümseyerek sizi hızlıca geçiyor.
a) Kalan tüm gücünüzü toplar siz de onu geçersiniz.
b) Siz de ona nazikçe gülümsersiniz, sporda hızlı olması sizden daha formda ve daha ince olduğunu göstermez.
c) Temponuzu hiç bozmazsınız, yavaş olmak hiç sorun değilmiş gibi davranırsınız.

10) Girdiğiniz mağazada tatlı dilli bir tezgahtar size çok yüksek fiyatlı bir pantolonu satmaya uğraşıyor.
a) ”Bir daha bu dünyaya ne zaman geleceğim” diye düşünür, pantolonu tereddüt etmeden alırsınız.
b) Paranıza kıyamaz ve mağazadan çıkarsınız.
c) Tezgahtara tekrar düşüneceğinizi söyler, evinizin yolunu tutarsınız.

11) Patavatsızlık yapıp, birilerini kırdığınız oluyor mu?
a) Elbette çok sık oluyor.
b) Hayır asla kırmam çok dikkatli davranırım.
c) Nadiren olur ama bunu asla kasten yapmam.

12) İnsanlara iltifat etmeyi sever misiniz?
a) İltifat etmesini de almasını da çok severim.
b) Eğer gerçekten öyle düşünüyorsam söylerim, iltifat olsun diye değil.
c) Evet ara sıra iltifat ederim, herkes biraz övgü duymak ister.
Soru-yanıt puanları

a b c
1) 5 2 1
2) 6 2 1
3) 6 3 1
4) 1 2 4
5) 1 6 3
6) 2 5 0
7) 1 5 2
8) 7 0 3
9) 7 3 1
10) 3 6 0
11) 6 2 1
12) 5 3 1
Toplam puanınız: ………

Ve işte test sonuçları: Bakalım insanlar sizi nasıl buluyor?
9-25 puan arası
Kesinlikle çevrenizle çok uyumlu birisiniz. İnsanlarla rahat iletişim kurmak, yanlarında kendinizi huzurlu hissetmek sizin için son derece önemli.
Dikkat etmeniz gerekenler: Tüm gücünüzü insanlara ayırmayın, kendinizle ilgilenmek için de zaman yaratın. Seveceğiniz bir kitap, güzel köpüklü bir banyo ya da doğayla baş başa bir yürüyüş. Tüm bunlar biraz rahatlayıp kendinizle baş başa kalmanızı sağlayacaktır.

26-46 puan arası
Sempatik bir görüntünün, tüm kapıları açan bir anahtar olduğunun farkındasınız. Çevrenizle ilişkilerinizde kendinize fazlasıyla güveniyorsunuz ve beceriklisiniz.

Dikkat etmeniz gerekenler: Düzgün davranmaya o kadar uğraşıyorsunuz ki, içinizdeki ”ben” bir türlü dışa çıkamıyor. Ara sıra taşkınlıktan çekinmeyin. İçinizdeki ”ben”i dışarıya çıkarın, gerçekten neyi arzuluyorsanız onu yapın ve herkes sizi daha az sevecek diye endişelenmeyin.

47-68 puan arası
İçiniz dışınız bir. Hiç kimse görüş ve düşünceleriniz konusunda ikilemde kalmıyor. Zaten siz de ikilemde kalmayı, kimsenin işi ikircikli bırakmasını istemiyorsunuz.

Dikkat etmeniz gerekenler: Ara sıra zayıf yönünüzü göstermenin bir zararı dokunmaz. Ara sıra çekilin bir kenara ve kendinize biraz soluk aldırın. Hem böylece başkaları siz olmadan da bir şeyler yapmaya çalışacaktır.

Kaynak : www.milliyet.com.tr

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Batıl evlilik inançları..

Toplumlarda kültürle birlikte şekillenen ve kimi zaman çaresizlikten, kimi zaman korkudan doğan bir takım inançlara ‘batıl’ adı verilir. Mantıkla bağdaşmayan bu inançların takıntı haline getirilmediği sürece sevimli bir sakarlığı da vardır. Sizin için gelin, damat ve düğün gününe dair farklı inançları araştırdık.

• Nikah kıyılırken ayağa basma herkesin bildiği bir ritüel. Ayağa basanın, evde hükmünün geçeceğine inanılıyor.

• Evlenen çifte pirinç atma geleneği zamanla şereflendirilmiş olsa da bu günlerde yerini kağıt konfetiler tercih edilmekte…

• Bazı toplumlarda nişanlısı, gelinin anne babasına bir süre hizmet etmekle yükümlüdür, yoksa evlilik geçerli değildir.

• Ev sahibinin kendisinin düğün gününün akşamüstünde hapşırmasının şans getirdiğine inanılıyor.

• Eski Yunan’da kız, evliliğin takdis edilmesi için çocukluk oyuncaklarını tanrılara sunarmış.

• Bazı ilkel kavimlerde ölüm cezasına çarptırılan kişiyle evlenmek isteyen kız, onun bağışlanmasını sağlıyormuş.

• Katoliklerde evlenme dini nikahtır. Kadınla erkeğin döl verici sevgisinin ve yuvalarının evlenme eylemleriyle doğaüstü düzeye girdiğini ifade eder ve bozulmaz.

• Bulgar Dağı Yörüklerinde nişanlanacak erkek, kız evine geldiğinde kızın kardeşleri tarafından evlilik barış içinde ve uğurlu olsun diye bir güzel dövülürmüş.

• İki kız kardeşin iki erkek kardeşle evlenmesinin her zaman şanssızlık getirdiği üşünüldü. Bunun sebebi ortada sadece tek bereket olduğu ve buna iki çiftin birden sahip olamayacağına dair batıl inançtır.

• Gelinin ya da damadın kendi doğum gününde evlenmesinin de şanssızlık getireceğine inanılır.

• Düğüne çağrılan davetlilerin toplamı çift sayıda olması evliliğe şans getiriyormuş, genelde şanslı rakamlar tek bilinse de.

• Cuma günlerinin aşk hayatı için iyi olduğu aşikar ve bir zamanlar seremoniler için de özellikle tercih edilirdi.

• Ayrıca düğün için seçilen günün yağışlı olmaması da tercih sebebiydi, güneşli bir günün gelini ve birlikteliğini aydınlatacağı düşünülürdü.

• Eskiden Mayıs ayları evlilik için sakıncalı görülürdü, her ne kadar günler istenildiği gibi güneşli ve ilkbaharın habercisi olsa da eski Romalılar arasında yaşlılar için kutsal sayılırdı ve bu yüzden genç sevgililerce düğün günü olarak seçilmeye çekinilirdi.

• Nikah yüzüklerinin damatlar tarafından alınması popüler bir alışkanlık. Bugün biz bu tutuma çok daha romantik anlamlar yüklesek de eski çağlarda gelinlerin takıları onun kocasına ait olduğuna dair sembollerden başka bir şey değildi.

• İlginç olan bir diğer inanç ise –son yıllara kadar- kimi toplumlarda kadınların tüm vücutlarını hayatlarında sadece bir kez yıkamaları; düğünden önceki sabah.

• Japonya’da gelinin ayrılığından birkaç gün sonra sadece odası değil şansı da dışarı süpürülüyormuş. Yine Japonya’da ne gelin ne damat evliliğin kısa sürmesini istemediği sürece mor giyinmiyor. Mor doğuda çabuk solan bir renk olsa gerek.

• Bazı bölgelerde ise gelinlerin kilise yolunda parçalayıp sağa sola saçacağı ekmek taşımaları gelenektir. Bu parçalara insanların dokunması yasaktır ama eğer kuşlar tarafından rağbet görürse bunun gelecek için ona mutluluk vaat ettiğine inanılır.

• Tayvan’da bir kadının ikiden fazla kez nedime olmasının ona kötü şans getireceği söylenir.

• Brezilya, Meksika, Kolombiya ve daha pek çok yerde damadın gelini düğünden önce görmesinin geline kötü şans getireceğine hala inanılıyor.

• Türkiye’de ise gelin ayakkabısının altına yazılan arkadaş isimlerinden hangisi silinirse onun kısa bir zaman içinde evleneceğine inanılıyor.

• Meksika’da gelin düğün gününde inci takarsa, evliliği boyunca ağlayacağına inanılır çünkü inciler gözyaşlarını simgeler.

16 Ağustos 2011 Salı

TEST: Duygularınız mı? Mantığınız mı?

Vereceğiniz kararlarda hangisi daha etkili oluyor? Duygularınız mı, mantığınız mı?

1- Sabah işe giderken yolda bir kaza olduğunu gördün…
a)Çok üzülürüm o yüzden bakmadan geçerim.
b) 112'yi arar, görevlilere kaza hakkında bilgi veririm
c) Hemen ilk yardım bilgilerimi kullanırım.

2- Sevgilin seni aldattığı için ayrıldın. Ama o tekrar barışmak istiyor…
a) Onu hala çok seviyorum. Kabul ederim.
b) Zaman bırakmak en doğrusu.
c) Tekrar aldatmayacağını kim bilebilir? Asla olmaz.

3- Hoş biriyle yeni bir ilişkiye başladın ama arkadaşların kendini fazla kaptırdığını söylüyor…
a) Aşk bu! Kendimi alıkoyamıyorum.
b) Biraz düşünür ve davranışlarıma dikkat ederim.
c) Sanırım haklılar. Hayat sadece ondan ibaret değil.

4- Çok sevdiğin bir arkadaşınla parti vereceksiniz. Ama arkadaşın son dakikada bir mazeret çıkartıyor
a) O benim en iyi arkadaşım , yine yaparız. Kalp kırmaya değmez
b) Gelen misafirleri arar gelirken bir şeyler almasını söylerim.
c) Böyle bir şey olamaz. Daha dikkatli olması gerekirdi!

5- Hoşlandığın kişiyle aynı projede görev aldın...
a) Birlikte geçirdiğimiz bütün zamanları değerlendirir, projeyi unuturum.
b) Biraz projeyle ilgilendikten sonra birlikte vakit geçirmeyi teklif ederim.
c) Proje benim için çok önemli. Onu biran önce bitirmeliyiz.

6- İş için yurtdışına çıkman gerekti. Tamda o sırada bir çıkma teklifi aldın…
a) Ne olursa olsun özel hayatım olmalı. Kabul ederim.
b) Bu teklife anca birkaç ay sonra cevap verebileceğimi söylerim.
c) İş benim için daha önemlidir. Bu teklifi geri çeviririm.Gerçekten seviyorsa birkaç ay beklesin.

7- En yakın arkadaşının eski sevgilisinin senden hoşlandığını öğrendin…
a) Bu çok güzel bir haber! Bende ona karşı boş değildim.
b) Bu olay kafamı karıştırır. Arkadaşlarımdan yardım isterim.
c) Arkadaşım benim için daha önemli. Haberim yokmuş gibi davranırım.

8- Çok sevdiğin bir arkadaşının sevgilisinin, onu aldattığını öğrendin…
a) Bu çok kötü bir durum! Arkadaşım için üzülürüm ama ona söyleyemem.
b) Sevgilisiyle konuşur durumu iyice anlamaya çalışırım.
c) Sonuç ne olursa olsun bunu arkadaşıma söylemeliyim.

9- Sevgilin bir kavganızda sende görmekten hoşlanmadığı davranışlarını söyledi…
a) Çok kırılırım. Ama seviyorum, kaybetmemek için belli etmem.
b) Bir süre ayrı kalırsak değerimi anlayacaktır.
c) Söylediklerini ciddiye alırım. Ama kırmak amacıyla söylediği için bir daha konuşmam.

10- En yakın arkadaşının eski sevgilinle çıktığını öğrendin…
a) Arkadaşımı çok sevdiğim için bu duruma göz yumabilirim.
b) Sanırım bu durumu biraz düşünmeliyim.
c) En yakın arkadaşımda bunu yapıyorsa kime güveneceğim!





A'lar çoğunluktaysa; Sen her şeyden önce duygularına önem veriyorsun. Hatta bazen aşırıya kaçtığın bile oluyor. Biraz daha mantığına öncelik verirsen çevrendekilerle ilişkilerin daha iyi olabilir. Çünkü her türlü durumda en çok üzülen sen oluyorsun.

B'ler çoğunluktaysa; Bazen duyguların, bazen mantığın senin için ön planda. Nerede nasıl davranması gerektiğini bilen insanlardansın. Bu yüzden çevrendeki insanlar sana çok özeniyor. Onlarla iyi bir iletişim kurmayı başarabiliyorsun.

C'ler çoğunluktaysa; Senin için her zaman mantık ön plandadır. Bu kadarı sence de aşırıya kaçmıyor mu? İnsanlar senin için “Bayan buzdağı” diyorlar. Etrafa duygusuz bir kişilik göstermekten vazgeçmelisin. Sen de öyle olmadığını çok iyi biliyorsun.

15 Ağustos 2011 Pazartesi

TEST:Empati duygunuz ne kadar güçlü?

1- Bir kişi, kendisini başkalarının yerine koyabiliyor ve onların sıkıntılarını anlamaya, azaltmaya çalışıyorsa, hangi duygunun etkisi altındadır?
a- Sempati.
b- Empati.
c- Anlayış.

2- Çevrenizde yanlış gördüğünüz davranışları olan kişileri adam etmek ve doğru yola getirmek için uğraşır mısınız?
a- Evet.
b – Bazen.
c- Hayır.

3- Empati için en çok hangisi gereklidir?
a- Saygı.
b- Merhamet.
c- Hoşgörü.

4- İşyerinizi arayan kızgın bir kişi, şirketin ürünü konusundaki şikayetlerini bağırarak ve hırçın bir dille anlatıyor. Ne yaparsınız?
a- Şikayetini dinler ve şikayetin çözümü için araştırma yapacağımı söylerim.
b- Bağırmaya hakkı olmadığını söyler, telefonu yüzüne kapatırım.
c- Telefonu ilgili servise bağlarım.

5- Empati duygusu, hangi cinsiyette daha güçlüdür?
a- Erkekler.
b- Kadınlar.
c- Her ikisinde de aynıdır.

6- Empati, hangi tür zekayı güçlendirir?
a- Sosyal zeka.
b- Entelektül zeka.
c- Duygusal zeka.

7- Empati için en çok hangisi gereklidir?
a- Gözlemlemek.
b- Konuşmak.
c- Dinlemek.

8- Empati ve duygusal zeka, kariyer hayatının hangi aşamasında daha etkili olur?
a- Terfi etmede.
b- İş güvencesinde.
c-Bir işe girişte.

9- Empatinin güçlendirilmesi ile şiddetin azaltılmasında en etkili sosyal birim hangisidir?
a- İşyeri.
b- Aile.
c- Okul.

10- Empatik yaklaşım, iş hayatında en çok hangi yararı sağlar?
a- Trendlerin izlenmesine imkan verir.
b- Ürün farklılaştırması için ipucu sağlar.
c- Tüketiciye odaklanmayı kolaylaştırır.

11- Hangisi empati eksikliğinin bir sonucudur?
a- Ön yargılar.
b- Duyarsızlık.
c- Sosyal olaylara ilgisizlik.

12- Devletin ekonomiden çekildiği, serbest piyasanın da sosyal sorumluluklarını üstlenmediği küreselleşme döneminde, sıkıntıda olanlara empatik destek, hangi kuruluşlar aracılığı ile verilebilir?
a-Hayır kuruluşları.
b-Sivil toplum kuruluşları.
c-Kooperatifler.

PUAN, CEVAP VE YORUMLAR

1) a = 3, b = 5, c = 2 Empati, kalıcı bir duygu olduğu için, sosyal sorunların çözümünde, karşılıklı anlayış ve sempatiye göre daha etkili olur.

2) a = 0, b = 2, c = 5 Başkalarının inanç, görüş ve düşüncelerini zorla değiştirmeye hakkınız yok. Onların kişiliğini dikkate almadan psikolojik baskı ve şiddet uygulamak, çoğunlukla geri teper. Ayrıca sizin görüş ve düşüncelerinizin en doğrusu olduğunu kim garanti ediyor ki?

3) a = 5, b=3, c = 2 Merhamet geçici bir duygudur. Hoşgörü kavramında ise sizin kendinizi karşınızdakinden daha üstün gördüğünüz varsayımı egemendir. Oysa saygı, sizin karşınızdakini kendinizi ile eşit görmenizi sağlar. Eşitler arasındaki diyalog daha etkilidir ve kalıcı bir empatik ilişkinin kurulmasınına imkan verir.

4) a = 5, b = 1, c = 3 Telefonun kapatılması öfke duygularını artırır ve sorunu iyice içinden çıkılmaz bir duruma getirir. İlgili servise bağlamak ise işi uzatabilir. En iyisi şikayeti not etmek ve sonucu müşteriye daha sonra bildirmektir.

5) a = 1, b = 5, c = 2 Araştırmalara göre, kadınlarda empati duyguları daha güçlüdür. Çünkü kadınlar duygulara ve duyguların paylaşılmasına, erkeklerden daha fazla önem verir. Bu nedenle sıkıntıda olan erkekler, dertlerini çevresindeki bir kadına anlatmayı tercih eder.

6) a = 3, b = 1, c = 5 Empati, bir duygu yoğunluğunu tanımladığı için, duygusal zekanın en önemli unsurlarından biridir. Empatinin sosyal zekanın oluşumunda da önemli rolü vardır.

7) a = 1, b = 3. c = 5 Karşımızdaki insanın dertlerini ve sorunlarını ancak dinleyerek anlayabiliriz. Anlayış ise empatinin kapısını açar. Gözlemleme pasif bir eylemdir. Dinlemeden konuşmak yalnız konuşanı rahatlatır.

8) a = 5, b = 3, c = 1 Araştırmalar ve iş deneyimleri, bir işe girişte bildiğimiz zeka katsayısının etkili olduğunu, ama girilen işte yükselmenin daha çok duygusal zekaya ve empatiye bağlı olduğunu gösteriyor.

9) a = 1, b = 5, c = 3 Duygusal eğitimde en büyük görev aileye ve aile içinde de anneye düşer. Çocuk okula başladığında, duygusal anlamdaki kişilik çizgileri belirgin hale gelmiştir zaten. Aile içi şiddetin orta vadede azaltılması da ancak annelerin eğitilmesi ile mümkün olur.

10) a =1, b = 3, c = 5 Kendini tüketici yerine koyan ve onların sorunlarını anlamaya gayret eden bir yönetici, hedef kitlesinin tercih ve istemlerini daha kolay kavrayabilir. Bu yaklaşım da tüketiciye odaklanma ilkesinin hayata geçirilmesini sağlar.

11) a= 5, b = 1, c = 3 Başkalarının dertlerini anlamak için çaba gösteremeyen kişi, onların hatalarının kaynağındaki nedenler üsüne de kafa yormaz. Sonraki aşamada kişilere ve toplumsal kesimlere, gerçekle ilgisi olmayan etiketler yapıştırılır. Önyargıların yaygın olduğu ortamın kaçınılmaz sonuçlarından biri de şiddettir.

12) a = 3, b = 5, c = 1 Hayır kuruluşlarının verdiği destek sürekli olamaz. Kooperatiflerin örgütlenmesi ise zaman alır. Sıkıntıda olanların yanı başındaki sivil toplum kuruluşlarının desteği ise insanları, sorunların çözümü konusunda cesaretlendirir. İhtiyacı olanlara balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmek daha doğru ve daha empatik bir yaklaşımdır.

DEĞERLENDİRME

13-19 Puan: Kent hayatı ve küreselleşme sizi iyice değiştirmiş ve bozmuş. Tüm empatik duygularınızı kaybetmişsiniz. Başkalarını anlamak için hiç bir çaba göstermiyor, neredeyse herkesten nefret ediyorsunuz. Anlayamadığınız insanlar ve gruplar hakkındaki ön yargılarınız, sizi şiddete eğilimli yapıyor.

20-29 Puan: Serbest piyasa sisteminin “Gemisini kurtaran kaptan” ilkesi sizi iyice etkisi altına almış. “Dayanışma” kelimesini sözlüğünüzden silmişsiniz sanki. Yine de “Bugün bana, yarın sana” sözünü aklınızda tutun ve başkalarına daha empatik duygularla yaklaşmaya gayret edin. Bir gün siz sıkıntıya düştüğünüzde etrafınızda hiç kimse olmayabilir çünkü.

30-39 Puan: Başkalarına ancak kendi vicdanınızı rahatlatmak için ve kendi menfaatinizi düşündüğünüzde empati gösteriyorsunuz. Empatinizin bu “egoist” kökeni, başkaları tarafından seziliyor ve çevrenize verdiğiniz desteğin değerini düşürüyor. İyiliğinize “karşılık bekleme” alışkanlığı, bir noktadan sonra duygusal zekanızın güçlenmesini de önlüyor.

40-49 Puan: Yüreğiniz hep başkaları için çarpıyor ve ihtiyacı olanlara empati göstermek için adeta çırpınıyorsunuz. Aileniz, işyeriniz ve ülkeniz için elinizden geleni yapıyorsunuz. Ancak tam bir empati için, sorunları paylaşmaktaki başarınızı, çözüm üretiminde de göstermeniz lazım. Çünkü empati, ancak sıkıntılar ve dertler azaldığında gerçek anlamını bulur.

50-60 Puan: İnsanları seviyor ve fakir-zengin ayırımı yapmadan herkese aynı saygıyı gösteriyorsunuz. Çözüm üretiminde de iyisiniz. Empati duygularınızın çok güçlü olması, sosyal zeka katsayınızı da yükseklere çıkarıyor. Bu tutum ve davranışlarınızın ödülü ise çevrenizden gördüğünüz saygı oluyor. Ancak başkalarına destek olayım derken, kendi kişisel gelişiminizi de ihmal etmekten kaçının.

RENKLERE GÖRE KARAKTER ANALİZİ..

BEYAZ

Kadınlar :

İlk renk olarak tercihi beyaz olan kadın, isteyerek veya istemeyerek olsun kalbinin saf ve temiz duygularla yüklü olduğunu ortaya koyuyor demektir. Nezaket kurallarına uyabilen, yumuşak beraberinde de alçakgönüllü biri olmanın yanında, asil olmak ve iyilikte onun meziyetleri arasında sayılabilir. Gösterişli ve gürültü patırtılı neşeli bir yaşam onun için hiç de cazip değildir. Evi onun her şeyi, başka insanlara yardım da hedefidir. Neşeli olabilir ancak genel olarak sakin ve sessiz bir yapıdadır. Yaratılış gereği düzeni olması, elinin her işe yatkın olması ve becerileri onun diğer yanlarıdır. İtinalı ve pozitif düşünce tarzı, onu zaman içinde sert ve acımasız birisi yapsa dahi adaletli ve doğru insan olması başkalarına karşı dürüst davranmasını sağlamaktadır.

Erkekler :

Beyaz seven bir erkek ise asla korkak ve de çekingen bir yapıda olamaz. Tersine zalim ve soğukkanlı bile olabilirler.Heyecanını dışarı yansıtmayan, sabit ve sakin yapılı bir insan kimliği çizerler, onların yaşamında telaş olmadığı gibi bir de, düzenli, aşırı derecede titiz yapıdadırlar. Pratiğe önem verirler, güçlü bir hafızaları olması için ise hiç bir çaba göstermezler. Sabırlı, enerjik ve aşırı güven duygularına sahiptirler. Sağlam yapılı vücutları, sır dolu ikilemli de bir kişilikleri vardır.Bir de cömert ve kişilere yardımda atılgan olmak hiçbir zaman için çekinmezler.

SARI

Kadınlar :

Sarı rengin parlak ancak koyu ton olanını seven kadın, dedikoduya meyilli fazla olan bir insandır. Çok sınırlı konuları olmasına karşı, durmaksızın konuşmayı çok severler. Davranış, hareketlilik bakımından da durağan bir tablo sergilerler. Yüzleri boş ve manasız baktığı zaman bilesiniz ki, konuşulan konu ağır, onlar bakımından oldukça çok yüksektir. Ancak konu hafifleyip de dedikodu safhasına girdiği zaman, işte onları o an tutamazsınız. Sarıyı seven bu kadınlar özünde negatif kimseler değillerdir. Ama, bilmek isteme, herkesle en ince detayına kadar alakadar olmaları, her şeyi bilmek istemeleri, bu kişileri çekilmez kılmaktadır. Cömert olamamalarına karşı, şayet pozitif bir günlerinde iseler herkese yardım edebilirler.

Erkekler :

Bir erkeğin önüne pek çok renk koyup da seç dediğinizde, şayet sarı rengi seçer ise, o erkek bilmeyerek de olsa biraz korkaklığını ortaya koyuyor anlamındadır. Ama onu korkutan manevi anlamda korkular değil, maddesel anlamdaki korkulardır. Düşüncelerini dobra olarak söylerler, karşı düşüncelerden de zerre kadar çekinmezler. Herkesin kendisine merakla bakmasın neticesinde hoşlanan yapısı itibarıyla ara sıra, rengarenk kıyafetler de giyebilirler. Kendi ile alakalı konularda büyük övünç duyarlar, sözleri ara sıra abartı noktasına varmaktadır. İnsanlarla iyi geçinen bir yapısı olmasının yanı sıra kadın arkadaşları azınlıktadır.

TURUNCU

Kadınlar :

Sıcakkanlı yapının sahibi, iyi kalpli, dost bir insan istiyor iseniz, turuncu ve bu rengin tonlarını seven bir kadın olukça idealdir. Soğukluk, sertlik onların kitabında yok gibi bir şey diyebiliriz. İnsanlara göstermiş oldukları ilgi daima dengeli ve sevecendirler. Ne uzak-soğuk dururlar, ne de çok samimi-laubali olurlar. Tam olarak orta kararın her an için aşırılıktan çok daha iyi olduğunu savunurlar. Kendisine bir zarar verildiği takdirde bağışlayıcıdır, asla kindar olmayan, kızdıklarında kesinlikle bağırıp çağırmayan tiplerdir. Ancak onun bu hali kimseyi yanıltmamalıdır, tepesine çıkılmak istendiğinde de kuvvetli, sağlam karakterleri neticesinde bu duruma hiçbir şekilde tolerans göstermezler. Bu kişinin en büyük meziyetlerinden biri de, hakkını savunma bunu karşısındakine onu kırmadan, üzmeden yapmasını çok iyi bilmesidir.

Erkekler :

Turuncu rengi seven erkekler ise de aynı turuncu seven kadınlarda olduğu gibi, dengeli, ılımlıdırlar. Anlayış gücü, sabır gücü , sevecenlik, dayanma gücü onlarda da vardır. Hoşlarına gitmeyen bir şeylere ise asla müsaade etmezler. Böylelikle bir kişi orta yaş gurubunda ise, bütün çocukların sevdiği saydığı bir baba, bir dost olurlar. Şayet çocukların yapmalarına müsaade edilmeyen şeylere onlar, alçakgönüllü ve sevecen kişilikleri sebebinden izin verirler. Ama hiçbir an için de çocuklarının şımarmasına izin vermezler. Kavgalar, tartışmalar onların barış sever karakterleriyle hiç bağdaşmadığından dolayı bu gibi durumlardan daima kaçarlar.

PEMBE

Kadınlar :

Ahenkli, neşeli kadınların rengidir pembe. Yürek kıpırtıları sanki uçar gibi olan, mutlu kişilerdir bunlar. Ancak, asla aşırılıkları, hafif davranışları yoktur. Gereken durumlarda ise ciddi, ağırbaşlı, sorumluluklarının bilincinde olabilirler. Hayatın, pek çok ağır konu ve gerçeklerden oluştuğunu bilirler ve sadece neşe için yaşamamayı öğrenmiş bir ruh halleri vardır. Utanma hisleri, çekingenliklerini saklamasını becerdikleri gibi, bunu çok nadir olarak dışa vururlar, coşku, ateşli olma, fırtınalar içersinde yaşamaktan oldukça çok uzaktırlar.

Erkekler :

Pembe rengi tercih eden erkekler maddi anlamda, manevî anlamda yapıları çok güçlü olamayan kişilerdir. Onlarda cesaret, atılımcılık aramamalısınız. Yavaşlıkları onları uysal yapı sahibi yapmıştır, konuşmaları da bu doğrultudadır. Bitmek bilmeyen, devamlılık arz eden bir sinir, heyecan durumu içersindedirler. Alınganlık, hassasiyet durumları da bu sebeptendir. Ancak insanlara olan sevgisi en üst düzeydedir. Onlar için dost kazanma, çevrelerinkileri memnun etme en baş görevdir. Olayların beraberindeki tartışmaların dozu arttıkça oradan kaçmak açısından şayet bir yol bulamazsa, bu seferde her söylenileni yapması kaçınılmazdır. Ancak bütün bunları da yapar iken, kendilerinin tersine etrafın huzurunu daha çok düşünürler.

KIRMIZI


Kadınlar :

Kırmızı, tüm renklerin içinde en çok ilgi uyandıran bu rengi seven kadınlar, neşeli, yaşam dolu, hayattan zevk almasını bilen kariyer sahibi kişilerdir. Dengesizdirler de bazı zamanlar. Hemen heyecana kapılırlar, çabuk kızarlar, öfkelenirler. Amatörce de olsa dans etmekten, şarkı söylemekten hoşlanırlar, bundan zevk alabilirler. Asla somurtkan, durağan bir durumda olamazlar. Etrafları onlar açısından önemli değildir. Her kim ne düşünürse düşünsün umurlarında olmaz, kendi yaşamlarının arkasında durarak; Bu benim yaşantım, size ne oluyor der gibi bir ifade ile kendilerini anlatırlar.

Erkekler :

Korkusu asla olmayan, cesur, sosyal olan bu kişiler, tam bir erkek sembolüdür. Onlara kabadayı bile dersek abartmamış oluruz. Tehlike sinyali onlar için günlük, olağan bir davranışlardandır. Gülmek istedikleri durumlarda bile tehlikeye girerek gülerler. Daima kendi bildikleri en doğru olduğu için, toplum adetleri onları asla ilgilendirmemektedir. Şaşırtıcı işler yapmak konusunda da üstlerine yoktur, küçük ya da büyük olmaları onların havai olmalarının önüne kesinlikle geçemez. Bu onların yaramazlıklarla dolu olan dünyalarının bir parçasıdır. Gene de onlar çevrelerinin rengi tanınır, gerek onlarla gerek de onlarsız bir çevre zor düşünülür diyebiliriz.

KAHVERENGİ

Kadınlar :

Kahverengi seven kadınların çok geniş hayal güçlerinin olduğu söylenmemektedir. Ancak yöntemlidirler, ani duygusallıklar, parlak zeka işaretleri onlarda pek de mevcut değildir. Bu kişiler için reel olan sakinlik , kendi halinde olmak, bunların yanında sessiz sedasız olmaktır. Olağanüstü eylemlerde bulunmadıkları bakımından, çok fazla derecede göze çarpmazlar, gözleri de rahatsız etmezler. Bu rengi seven kadınlar ev işlerinde çok başarılı olurlar, ev işlerini büyük bir zevkle yaparlar. Onların kitabında düzensiz olmak, rasgele bir iş yapmak yoktur. Sistem, programdır bütün yaşamları. Bu sebepten de sistematik bir çalışma düzenleri mevcuttur. Çevresinde olanların kusurlarını bağışlayıcı, hoşgörülüdürler. Yalanı sevmezler, hatta iyi bir şey için bile beyaz yalan dahi asla konuşmazlar. Dinsel tarafları, inançları da güçlüdür.

Erkekler :

Orijinal olmaktan yoksun olan insanlar genellikle de bu rengi seven erkeklerdir. Anlayış seviyeleri geniş, iyi işleyen beyinleri, izleme güdüleri ise son derece gelişmiştir. En belirgin özellikleri sadelik yanlısı olmalarıdır, nefret ettikleri en önemli değer, darbedir. Abartılı şeylerden, gösterişten hiç hoşlanmazlar. Küçük şeyler onları tatmin edebildiğinden dolayı, büyük para harcamaları yoktur. Az harcama, çok tasarruf kazanmaları da onları son derece mutlu eder, cimrilik derecesinde diyebiliriz. Hırslı olmaları, alakasızlık, alışkanlıklardan doğabilecek kaosları ortadan kaldırmaktadır. Maniler, bütün zorluklar onları asla yıldıramaz.

YEŞİL

Kadınlar :

İğneleyici tarzdaki cevapları seven, alaycı, hazır cevap insanlardır. Özellikleri de kıvrak zekalı olmalarıdır, bu rengi seven kadınların, yaşamda başarılı olamayanları genel olarak, alaycı, pısırık, fesat duygular taşımalarındandır. Çoğu zaman bir alaycı üsluba, espri savurganlığına sahiptirler. Bu nedenle ağız dalaşında onlarla baş edebileceğinizi hiç düşünmemelisiniz. Yeşil rengi seven kadınının beyni de daimi olarak iyi bir şekilde işlemektedir. Etraflarına karşı duyarlı olmaları, olanı biteni anlamalarına oldukça çok yardımcı olur. Ancak beyinleri hareketlidir, bedenleri değil. Bazıları vardır ki, onlar tam anlamıyla tembel sınıfına girerler. Çoğunda sabırsızlık mevcuttur, uzun, yorucu işler onların ilgisinde değildir, insanı yarı yolda bırakırlar.

Erkekler :

Yeşil huzursuz, düşüncesiz erkeklerin sevdiği bir renktir. İyi kalplidirler, istemeden de olsa ara sıra kalp kırabilirler. Para pul onlar bakımından önemli değildir, bu yüzden ellerindeki paranın en azından yarısını dağıtırlar. Ama, çoğu anda ceplerinde dağıtacak kadar para olmaz,adeta nerede akşam orada sabah diyen tiplerdendir. Her şey onları mutlu edebilir, başkalarına da çok fazla güven duyarlar. Eğlence hayatı, zevk onların sembolleridir. Eğlenemedikleri günlerin kaygısına düşerler, yeşil rengi seven kadınlar gibi onlarda esprili, sohbetleri dinlenen kişilerdir. Kendisini dinleyen birilerini buldukları zaman uzunca anlatılarda bulunmaktan hiç kaçınmazlar. Nedeni ise onlar güzel konuşma gibi bir meziyete sahip olduklarını bilirler. Bunun yanında sorumluluk sahibi olma duygusundan uzaktırlar. Ancak her şeye rağmen sevimli insandırlar, geçinilmesi kolay, karşısındaki kişiyi mutlu eden bir karakterleri vardır.

MAVİ :

Kadınlar :

Mavi rengi tercih eden kadınlar son derin duygulara sahiptirler. Bir şeye sevinmeye görsünler, onu abartma yolu ile en üst noktaya çıkarırlar, üzüntüleri de aynı bu biçimde gösterirler. Duygusal alanda da iniş, çıkışları ani, hızlı olur, tıpkı sevinç ve üzüntüde olduğu gibi, bir an neşeli iken hemen akabinde üzüntünün kollarına kendilerini atıverirler, bu duygu kontrolsüzlüğünden doğan ahenksizlik onları şaşkına çevirir. Kendilerini hiçbir an tam olarak anlayamadıklarından dolayı da hiçbir zaman kendilerinden emin değildirler. Ve her an; Bana neler oluyor böyle dediğini duyar gibi olursunuz. Daimi olarak korkuları vardır, her türlü telkin, tedavilere rağmen o korkuları ile yaşamayı tercih ederler. Korkunun temel kaynağı da kendisidir, o bunu bilerek korkar. Derin acı, yoğun düşünceler, onların sıklıkla dalıp gitmelerine neden olur. Çevrelerine karşı ise sevgi dolu, cömerttirler. Çevreleri onlar bakımından oldukça çok önemlidir, nedeni ise kendisinden kaynaklanan şikayetleri devamlı olarak çevresine aktararak teselli bulurlar. Bu hal kimseyi gücendirmez, tersine o kişinin samimi biri olduğuna inanırlar, ona saygı gösterirler.

Erkekler :

Mavi rengi seven erkekler, kadınlarına nazaran çok daha sakin, daha dengeli olurlar. Çalışıp, yaşamlarını kazanmak zorunda olduklarının farkındadırlar. Onların iş hayatlarında fırtına estiren duygusal hislere de yer yoktur. Mavi rengi seven erkekler iş yaşamlarında duygularına duvar çekerler. Yöntemi değil, içlerinin sesini dinleyerek çalışmayı tercih ederler. Bu sebepten de yönteme dayanan işlerde başarı gösteremezler, ancak sisteme dayanmayan işlerde hep bir numaradırlar. Günlük hayatlarında değişiklikler yaşamak , onlar için olağan bir durumdur. Bu sebepten masa başı gibi durağanlık isteyen işler onlara göre değildir, aktive olmuş hallerini oturdukları yerden değil de, hareket halinde iken sergilemek isterler.

MOR

Kadınlar :

Bu rengi tercih eden kadınlar lüks düşkünüdürler. Tarihe bile dönüp bir bakacak olur isek, sosyeteye, saray erkanına mensup kadınların ilk renk tercihleri hep mor renk olmuştur. Bu bir abartı değildir tamamen gerçektir. Mor rengi seven kadınlar içinde saltanat, lüks, zarafet, rahat bir yaşam, ün, mevkii sevmeyen çok az bir kitledir. Tüm bunlara rağmen çalışmak için de hiçbir çaba göstermezler. Bazı şeyleri daima başkalarından beklerler, kısaca ise armut piş ağzıma düş derler. Bu gibi beklentilerin ardının arkasının gelmediğini bildiklerinden dolayı, hiçbir zaman doymak bilmezler. Onların bazı ihtiyaçlarını karşılayanların kıymetini bilmezler, daima onlara yeni istekler için sürekli manevi baskıda bulunurlar. Kendilerini rahat hissetmeleri içinde sürekli iltifat edilmeleri gerekmektedir, onların hava, su kadar ihtiyaçlarında gıdalardır.

Erkekler :

Mor rengi seçen erkeklerde mor kadınlarından farklı değildirler. Pahalı eşyalar, lüks onların yaşam felsefesidir, üstelik bu konuda çok da abartılıdırlar. Öyle herkesle dost olmazlar. Onların birisiyle dost olabilmeleri, o kişinin mevki, parasal durumuna bağlıdır. Ancak bu, hiçbir zaman onları servet avcısı yapmaz. Onlar bu davranışları kendilerine menfaat sağlamak için değil, egolarını, aristokrat düşüncelerini tatmin için yaparlar.Bu sebepten de demokrasi diye bir kavramları yoktur. İşe soyundukları an, çok dikkatli, ağır hareket ederler. Onların hata yüzdesini düşürür, ancak bu her an böyle değildir, gereken yerde, zamanda hızlı olmayı da pekala becerebilirler.

GRİ

Kadınlar :

Gri renk beceri ve sessizliğin adıdır, bu rengi seven kadınlar. İş hayatında iyi mesleklerde bulunur, başarılı olurlar. Başka insanlar tarafından itici, soğuk olarak isimlendirilseler de içlerinden sadece bir kısmı bu sınıfa girer. İçlerindekini dışa vuramadıklarından dolayı, böyle bir duygu uyandırırlar. Bu kişilere sorarsanız da duyguları olur olmaz dışa vurmak gereksiz, hoş değildir. Tarafsız davranmaktan hoşlanırlar, bundan da son derece gurur duyarlar. Kimileri ise duygularını içlerine hapsederler, ancak duygularını nasıl dile getirip, hayata geçireceklerini bilmezler. İyi bir uzman olurlar, her konuda. Ancak bu kendi tercih ettikleri konular olur ise. Ve o alanlarının dışında başka bir alana ilgi duymazlar. Düşünce yapılarında mükemmellik, zekalarıyla bütünleşir. Hane içinde sıradan bir ev kadını olmak hiç tarzları değildir. Buna neden de iş yaşamına girerler, burda bütün yetenek, yönlerini ortaya sererler.

Erkekler :

Gri zeka seviyesi yüksek, işler durumda olan kuvvetli erkeklerin rengidir, gri. Ancak el becerilerinde yok denecek kadar azdır, en ufak bir el becerisi isteyen işi yapmak, bu kişiler için büyük başarı olarak nitelenir. Ancak bu işleri yapacak birileri vardır, onlar da buna çok güvenirler, bu onların onurunu biraz kırar ancak, kendileri yapmasın da! Zaten onlar beyin, zeka adamıdırlar, elbette yapacak bir işleri vardır. Bu konuda son derece güven duyarlar, bunda da çok haklıdırlar, kusur, yeteneklerini iyi bilirler.

SİYAH

Kadınlar :

Siyah renk seven,hüznün ve kederin kadınıdır. Yaşam serüvenleri hayal kırıklıkları ve aldanmalarla geçer. Çevreden yaşam dolu, neşeli görülseler de somurttukları günler boyunca hayalet gibi gezdikleri de olmaktadır. Aslında içteki gerçeklerin bir biçimde dışa vuruş şeklidir, nedeni ise o dışa vuran taraf, onların gerçek yüzleri olmasıdır. Bu kadınların kimi de sert ve soğuk olurlar. Siyah rengin parlak, gösterişli olanını seçen kadınlar ise, öbürlerine hiç benzemezler, neşeli, mutlu, huzurdan hoşlanan, keyif alan kişilerdir.

Erkekler :

Siyah renk seven erkekler,düşünce özgürü ve düşünceli olanlardır aynı anda sert kişiliklidirler. Yaşamdan zevk almayı bilmezler, şayet böyle bir zevk alma olayı onlar için, günah sayılır, soğuk kalmayı tercih ederler. Ancak başkalarının yaşamı söz konusu olduğunda, karışmadan duramazlar, tepede olduklarında herkesin hayatını kontrol etmek gibi bir dürtüleri ortaya çıkar, durmadan öğüt verirler, bunu da iyi niyetle yaparlar ancak, çevreleri bunu asla anlayamaz, bu yüzden de negatiftirler, bu hayat, gelecek hayatların bir hazırlık dönemi niteliğindedir.

Türkçede En Uzun Kelimeler Ve Rekorlar!

 Uzunkavaklaraltındayataruyumaz. (30)
TDK'deki en uzun kelime: kuyruksallayangiller (20)
En uzun palindromik kelime: esneyemeyense (13)
Tersten okunduğunda da anlamlı olan en uzun kelime: ıralamamalara, aralamamaları (13)
Art arda çifter çifter en çok harf bulunduran kelime: maatteessüf (4)
En uzun bir sesli bir sessiz giden kelime: mücadelecileşiveremey ebileceğimizin (35)
Harf tekrarı içermeyen en uzun ekli kelime: hüpletiyormuşsanız ve hödükleşmiyorsanız (18)
Harf tekrarı içermeyen en uzun eksiz kelime: konseptüalizm (13)
Sadece bir harfi farklı olan en uzun eksiz kelime çifti: mahrumiyet, mahkumiyet (10)
Alfabemizin ilk 14 harfi ile yazılan en uzun kelime: affedicideki (12)
Alfabemizin son 14 harfi ile yazılan en uzun kelime: tutuşturtuşumuzunmuş (20)
En uzun kısaltma: İYSSKSİİD (9)
(İş Yerinde Sağlık, Sağlık Korunması ve Sigorta İle İlgili Danışma (Komitesi). 

En çok anlamı olan kelime: çıkmak
(TDK'de 58 anlamı sayılmış)
Aynı kökene sahip olup en çok farklı şekilde kullanılan kelime: hakan, han, kaan, kağan (4)
Farklı köklere sahip olup en çok anlamı olan kelime: karın (4)
(Dört anlamı: kar kelimesinin 1.tekil şahıs iyelik hali, karmak fiilinin 2. çoğul şahıs emir hali, karı kelimesinin 2. tekil şahıs iyelik hali, karın kelimesi.)
En çok anlamdaş: tuvalet, ayakyolu, memişhane, apteshane, kenef, hela, yüz numara, kademhane (8)

Bir harfi en çok içeren kelimeler:
alafrangalaştı ramayacaklardans alar (13)
beybabalaşabilen (4)
seccadecileşecekmiş sinizcesine (5)
çiçekçiymişçesine (4)
didindirdiklerimizd endir (6)
gelenekselleş tiriveremeyebile ceklerdenseler (15)
gepgergin (3)
dağdağasızlığa (3)
hahhah (4)
sıkıntısızlaştırıcılığınızın (11)
kişiliksizleştiricileş tiriverebilecekl erimizden mişsinizcesine (16)
janjan (2)
kikirikleşecektik (5)
tellallaşılabilmeli (7)
mükemmelleşemememmiş (7)
anneanneninkininsin (9)
otokontrolsüzleşiyor (5) 

Alıntıdır..

14 Ağustos 2011 Pazar

BİLİMSEL OLAN DAHA İNANDIRICI OLUYOR!

Greather Idobo Falls Bilim Fuarında bir lise öğrencisi yöre halkını,hazırladığı bir projeyi imzalamaya davet etti.Delikanlı ”dihydrogenmonokside”adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını,buna olanak bulunmaması durumunda ise maddenin,çok sıkı bir biçimde denetlenmesini istiyordu.
Söz konusu maddenin zararları,duvarlara stığı afişte şöyle yazıyordu;
1.Yoğun terlemelere ve kusmalara neden olabilir.
2.Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
3.Gaz biçimine dönüşmüş durumuyla,çok ciddi yanıklaraneden olabilir.
4.Kazara solunması,ciğerlere dolması,ölüme yol açar.
5.Erezyonun önemli bir nedenidir.
6.Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
7.Ölümcül kanser tümörlerinin tümünün içinde bulunduğu saplanmıştır.
Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı kişi,delikanlının kampanya açtığı bölümü gezdi.43 kişi, bu maddenin yasaklanması istediği şiddetle desteklerini bildirdi.6 kişi kararsız kaldı.
Yalnızca bir kişi,yasaklanması istenen ”dihydrogenmonokside”in H2o olduğunu,yani yaşamın can damarı ”su”dan başka bir şey olmadığını söyledi.
Delikanlının bu projesi,”NE KADAR KOLAY ALDATILABİLİYORUZ” konulu yarışmanın birincisi ilan edildi.

İlginç yasaklar.

ALABAMA

· Motorlu taşıt kullanan bir sürücünün gözbağı kullanması yasak.
· Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak.
· Anniston kentinin Noble Caddesi'nde bluejean giymek yasak.
· Jasper kentinde, bir erkeğin eşini başparmağından daha kalın bir sopayla dövmesi yasak.
· Lee ilçesinde, çarşamba günleri güneş battıktan sonra fıstık satmak yasak.
· Mobile kentinde, kadınlara yönelik uluma sesleri çıkarmak yasak.

ALASKA

· Uçaklardan geyik fotoğrafı çekmek yasak.
· Uyuyan bir ayıyı fotoğraf çekmek amacıyla uyandırmak yasak.
· Bir geyiği hareket halindeki bir uçaktan aşağı atmak yasak.
· Faribanks kentinde, bir geyiğe alkollu içki vermenin cezası hapis.

ARIZONA

· Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
· Eşeklerin küvette uyuması yasak.
· Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç "ağır suç" sayılıyor.
· Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
· Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
· Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
· M***ve ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.

CALIFORNIA

· Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km.den fazla sürat yapamaz.
· Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
· Arcdia kentinde, tavus kuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
· Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm.den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
· Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.

ILLINOIS

· Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
· Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.

COLORADO

· İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
· Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.

CONNECTICUT

· Bisikletle saatte 90 km.den fazla sürat yapmak yasak.
· New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km.den fazla sürat yapamazlar.
· Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.

FLORIDA

· Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
· At hırsızlığının cezası idam.

GEORGIA

· Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
· Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
· Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.

WYOMING

· Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
· Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Bu modaya ayak uydurmak zor.

lanking, owling derken şimdi de horsemaning çıktı.
İnternette hızla paylaşılan bu fotoğraflarda amaç başın gövdeden ayrı gözükmesi. İki kişinin yanyana durarak verdiği bu pozlar ilginç görüntülere neden oluyor.
İnternette Son Çılgınlık İnternette Son Çılgınlık İnternette Son Çılgınlık İnternette Son Çılgınlık İnternette Son Çılgınlık

12 Ağustos 2011 Cuma

Sizin ağacınız hangisi?

23-31 Aralık : Elma Ağacı
01-11 Ocak : Köknar
12-24 Ocak : Karaağaç
25 Ocak-3 Şubat : Selvi
04-08 Şubat : Kavak
09-18 Şubat : Sedir
19-28 Şubat : Çam
01-10 Mart : Salkımsöğüt
11-20 Mart : Ihlamur
21 Mart : Meşe
22-31 Mart : Fındık
01-10 Nisan : Üvez
11-20 Nisan : Akçaağaç
21-30 Nisan : Ceviz
01-14 Mayıs : Kavak
15-24 Mayıs : Kestane
25 Mayıs-3 Haziran : Dişbudak
04-13 Haziran : Gürgen
14-23 Haziran : İncir
24 Haziran : Huş
25 Haziran-4Temmuz : Elma
05-14 Temmuz : Çam
15-25 Temmuz : Karaağaç
26 Temmuz-4Ağustos : Selvi
04-13 Ağustos : Kavak
14-23 Ağustos : Sedir
24 Ağustos-2 Eylül : Çam
03-12 Eylül : Salkım söğüt
13-22 Eylül : Ihlamur
23 Eylül : Zeytin
24 Eylül-3 Ekim : Fındık
04-13 Ekim : Üvez
14-23 Ekim : Akçaağaç
24 Ekim-11 Kasım : Ceviz
12-21 Kasım : Kestane
22 Kasım-1 Aralık : Dişbudak
02-11 Aralık : Gürgen
12-21 Aralık : İncir
22 Aralık : Kayın

Elma : (Aşk) Cazibeli, fiziksel olarak dikkat çekici, etkileyici...Hoş bir auraya sahip. Flörtöz ve maceraperest ama hassas ve her zaman asik birtip. Sevmeye ve sevilmeye merakli. Sadik ve hassas bir es. Cömert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugün için yasar.Hayalgücü yüksek.

Kestane : (Dürüstlük) Alışılmadık bir güzelliği vardır ama insanları etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neşelidir. Doğuştan diplomattır. Çok kolay huzursuzluğakapılır ama her türlü ilişkisinde hassastır. Bazen olağandışı davranır. Sevgili bulmakta güçlük çeker.

İncir : ( Hassasiyet) Çok güçlü, bağımsız, tartışmalara ve zıtlıklara fazla izin vermeyen, aile hayatına düşkün, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebekgibidir. Espriden anlar, aylaklığı ve tembelliği de sever. Bencilliği vardır. Akıllı ve pratiktir.

Dişbudak : (Hırs) Farklı bir çekiciliğe sahip, hayat dolu,talepkar, düşüncesizce hareket eden ve eleştirilere kulak asmayan biri. Hırslı, akıllı, yetenekli, kaderine
hükmetmeyi seven, egoist olmaya elverişlidir. Ama ona güvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hükmedebilir. İlişkiler çok ciddiye alır ve sadıktır.

Kayın : (Yaratıcılık) İyi bir zevki vardır. Görünüşe ve kendi görüntüsüne önem verir. Materyalistik sayılır. Hayati ve kariyeri için çok ve düzenli çalışır. Ekonomiktir.Gereksiz risklere girmez. Makul bir tiptir. Diyet ve sporla fizikine dikkat eder

Huş : (Esinlenme) Hayat dolu, etkileyici, elegan, arkadaş canlısı, gösterişten uzak, mütevazı, aşırılıklardan hoşlanmayan, kaba şeylerden nefret eden biridir.Doğal ve sakin bir yaşamı tercih eder. Fazla tutkulu değildir. Hayal gücü yüksek ve az hırslıdır. Sakin ve uygun ortamlar yaratır.

Sedir : (Güven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, lüksü seven, sağlığına dikkat eden, kendine güvenen, başkalarına da biraz yukarıdan bakan biridir. Kararlı,sabırsız ve başkalarını etkilemeyi sever. İyimserdir ve beceriklidir. Tek ve gerçek aşkını bekler. Çabuk karar verir.

Selvi : (Sadakat) Güçlü, fiziksel olarak kaşlı, her ortama uyabilen, hayatla fazla uğraşmayan, hoşnut, iyimser, paraya meraklıdır Yalnızlıktan nefret eder. Kolaykolay tatmin edilemeyecek kadar tutkuludur. Ama sadıktır. Modu çabuk değişir. Kurallara boyun eğmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.

Karaağaç : (Asil): Müşfik, fiziksel olarak düzgün, giyimine dikkat eden, taleplerinde aşırılığa kaçmayan, insanlara neşe verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisialtta olmayı sevmeyen biridir. Dürüst ve sadık bir estir. Başkaları için karar vermeyi sever. Cömerttir. Pratik zekası güçlü ve iyi bir espri anlayışı vardır

Köknar : (Gizem) Sıra dişi bir zevki vardır. Sofistike ve kadirşinastır. Güzel olan her şeyi sever. Dik başlı, çabuk mod değiştiren,bencil olmasına rağmen kendisineyakın olanlarla ilgilenen biridir. Çok mütevazı olduğu söylenemez. Hırslıdır. Memnun edilmesi zor bir sevgilidir. Çok arkadaşıvardır. Çünkü ona güvenebilirsiniz.

Fındık : (Olağanüstü) Çekici, anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir.Popülerdir. Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli bir aşıktır. Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneğivardır.

Gürgen : (Zevk sahibi) Cool bir güzel. Diş görünüşüne ve bakımlı Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Başkalarını kendinden fazla düşünür. Hayati mümkünolduğunca kolay bir hale getirmeye çalışır. Disiplinli bir hayat için kılavuzluk eder. İlişkilerinde kibardır. Farklı Sevgililer bulmak ister. Duygularıyla ilgili olarak mutluluğuyakalaması kolay olmaz. Çoğunlukla da başkalarına güvenmez. Kararlarından da asla emin olmaz.

Ihlamur Şüphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartışmadan nefret eder. Çalışkandır, tembelliği ve bencilliği hiç sevmez, streslidir.Yumuşak huyluve merhametlidir. Arkadaşları için çekinmeden fedakarlık yapar. Becerikli olmasına rağmen bunları değerlendirmesini bilmez. Mızmızdır. Kıskanç fakat vefalıdır.

Akçaağaç : ( Özgür zeka) Hayal gücü ve orijinalliklerle dolu hiç de sıradan olmayan biridir. Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenli, yeni deneyimlere aç biridir.Genellikle sinirli ve gergin bir yapısı vardır. Hafızası kuvvetlidir. Çok kolay öğrenir. Aşk hayati biraz karmaşıktır. Başkalarını etkilemeyi sever.

Meşe : (Cesaret): Sağlam yaradılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu çok yoktur. İşini sansa bırakmayı sevmez. Ayaklarını yere sağlam
basmak ister. Hareketlidir

Zeytin : (Erdem): Güneşi, sıcak havaları sever. Makul biridir.Kibar duyguları vardır! Agresyon ve şiddetten kaçınır. Sakin ve toleranslıdır. Adalet duygusu gelişmiştir.Hassas, kıskançlıktan uzak bir yapısı vardır. Okumayı ve sofistike insanlarla muhatap olmayı sever

Çam : (Titiz) Uyumlu ilişkileri sever. Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir. İyi bir partnerdir Çok arkadaş delisi değildir. Çabukaşık olur ama ateşi çabuk söner.Her şeyden kolay vazgeçebilir. İdeali bulana kadar her şey geçicidir. Güvenilir ve pratiktir.

Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine güvenmeyen, sadece gerektiği zaman cesaretli olan biridir. Arkasının güçlü olmasını ve sıkı insanlarla muhatap olmasını sever.Çok seçicidir. Genellikle yalnızdır. Artistik bir doğası vardır. Kin tutar. İyi bir organizatördür. Felsefi takılmayı sever. Ama herdurumda güvenilebilir biridir. İlişkilerini de çok önemser.

Üvez : (Hassasiyet) Dikkat çekici, neşe verici, bencillikten uzak dikkat çekmeyi seven biridir. Hayata bağlıdır. Yerine ve duruma göre hem bağımlı hem bağımsız
olabilir. Zevklidir. Duygusal, hassas, tutkulu ve artistik özellikleri vardır. İyi bireş olur ama çok zor affeder.

Ceviz : (Tutku): Garip ve zıtlıklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gösterir. Asil bir ruhu vardır. Spontanedir. Çok hırslıdır ve hiç esnekliğiyoktur. Zor ve alışılmışın dışında bir estir. Çok zor beğenir. Sadece takdir eder. Çok kıskanç ve tutkuludur. Uyum göstermek için fazla fedakarlık etmekten de hoşlanmaz.İlginç stratejiler üretir.

Salkımsöğüt : (Melankoli) Güzel ve çok melankoliktir.Etkileyicidi​ r. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir.Kaprisli ama dürüsttür.Başkalarının duygularına önem verir.Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri de kuvvetlidir. Aşıkken acı çeker ama demir atabileceğibirini bulabilir.

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Japonlar'dan Kadınları Mutlu Edecek Ayna ☺

Japon güzellik firması makyaj malzemelerinin seçimine yardımcı olmak amacıyla yüzdeki görünümlerini simüle eden bir elektronik ayna üretti.

Güzellik ve bakım ürünleri sunan bir Japon firmasının 'sihirli ayna' lansmanıyla bu ay Avrupa ülkelerindeki kozmetik mağazalarına göndereceği ürün kişinin satın almak istediği makyaj malzemelerinin yüzünde nasıl durduğuna dair simülatif bilgiyi girilen verilerle aynaya yansıtıyor.

Birçok kadının yüklü bir fatura ile çıktığı kozmetik mağazalarından aldığı ürünleri evde denerken hayal kırıklığına uğramasını önlemeyi amaçlayan bu ürün yüzlerce farklı renk ve tondaki ürünün birkaç dakika içinde denenmesini sağlıyor.

Teknoloji harikası alet ilk önce üzerindeki kamera sayesinde karşısına oturan kişinin göz, çene, dudak profilini alarak yüz haritasını çıkarıyor. Ürünle birlik verilen dijital kalem ile makyaj uzmanları dokunmatik ekranın alt ve yan kısımlarında bulunan renk ve tonlara ilişkin arzu edilen verileri giriyor.

Bu sayede ortaya çıkan makyajlı yüz simülasyonu aynaya yansıyor. Kişi böylece ürünü kullandığında ortaya çıkacak sonucu görerek ürünü satın almakla ilgili daha güçlü bir kanaate sahip oluyor. Alet ayrıca farklı simülasyonları hafızasında tutarak kişiye hangi makyajın kendisine daha çok yakıştığına dair kıyaslama yapma imkânı tanıyor. (Alıntıdır.)

İşte soruların cevapları!!

o sorular şimdi de cevaplarıyla beraber.. :))

Ne kadar dikkatlisiniz?

Biraz bilgi biraz da dikkat gerektiren soruları cevaplayın bakalım.Kaç tanesine doğru cevap gelecek? İsterseniz cevaplarınızı yorum olarak yazabilirsiniz.Doğru cevaplar altta. :)) İşte sorular:


1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır?

2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla
almanızı tavsiye ederse, ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?

3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah
dokuza kuruyorum kaç saat uyurum?

4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti?

5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın hastalık
oldu,dokuzu ağır hastalandı, diğerleri öldü. Çiftçinin kaç koyunu var?

6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir
gaz sobası,ve birde mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz...
Önce hangisini yakarsınız?

7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney
manzaralı bir ev inşa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı
ne renk olur?

8. 3 elma vardı ikisini aldım. kaç elmam var?

9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı?

10. Chicago' dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs
kullanıyorsunuz. Pittsburgh' da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland'
da 8 yolcu indi,6 yolcu tuvalete gidip geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20
saat sonra Philadelphia' ya vardığınızda şoförün adı neydi?


ŞİMDİ YANITLAR:

1. Hepsinde, tüm aylarda 28 gün vardır.
2. Bir saat
3. guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat.
4. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir.
5. 9 canlı koyun
6. Kibriti
7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina
kuzey
kutbundadır.
8. 2 elma
9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi.
10. Şöför sizdiniz.

Ne kadar dikkatlisiniz?

Biraz bilgi biraz da dikkat gerektiren soruları cevaplayın bakalım.Kaç tanesine doğru cevap gelecek? İsterseniz cevaplarınızı yorum olarak yazabilirsiniz.Doğru cevaplar daha sonra. :)) İşte sorular:


1. Bazı aylar 30, bazıları 31 çeker; kaç ayda 28 gün vardır?

2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla
almanızı tavsiye ederse, ilaçların tamamını bitirmeniz ne kadar sürer?

3. Gece saat sekizde yatıyorum ve yatarken guguklu saatimi sabah
dokuza kuruyorum kaç saat uyurum?

4. 30' u yarıma bölüp 10 eklediniz, kaç etti?

5. Bir çiftçinin 17 koyunu vardı. Sürüde salgın hastalık
oldu,dokuzu ağır hastalandı, diğerleri öldü. Çiftçinin kaç koyunu var?

6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir
gaz sobası,ve birde mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz...
Önce hangisini yakarsınız?

7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi güney
manzaralı bir ev inşa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı
ne renk olur?

8. 3 elma vardı ikisini aldım. kaç elmam var?

9. Musa gemisine her hayvandan kaçar adet aldı?

10. Chicago' dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs
kullanıyorsunuz. Pittsburgh' da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland'
da 8 yolcu indi,6 yolcu tuvalete gidip geldi ve 4 yeni yolcu bindi. 20
saat sonra Philadelphia' ya vardığınızda şoförün adı neydi?


9 Ağustos 2011 Salı

Dünya'nın en ilginç bilgileri

Merak edenler için kaçırılmayacak bilgiler.

*1 saat süreyle kulaklıkla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırır.
*Acık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür. *Sahra çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.
*Paris'teki Versailles Sarayı'nın 1300 odası var ve hiç tuvaleti yoktur.
*Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası ile kaplayacaktı.
*Süleymaniye camiinin 4 minaresi olmasının sebebinin, Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işareti anlamına gelmesidir.
*Bir insandaki toplam damar uzunluğunun 150 bin km. ve dünya ile güneş arasındaki mesafenin de 150 milyon km'dir.
*Osmanlı sultanlarının ve bazı alimlerin başlarındaki kavukların, kefenlerinden oluştuğunu, sık sık ölümü hatırlayıp ona göre karar verdiklerini, ayrıca öldükleri zaman hemen başlarındaki kefenle defnedildiler.
*Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda, beyninden 1000(bin) hücre ölür.
*Ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç vardır, her gün yaklaşık 100 tanesi dökülür.
* İnsan vücudunun her 7 yılda -ölen hücrelerin yerine yenisi gelerek- tamamen yenilenir.
*Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.
* Soğan doğrarken sakız çiğnemek göz yaşarmasını önler.
* Hapşırdığımız zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Yeni fenomen 'aylak dalışı'

Yeni fenomen 'aylak dalışı'
Dünya 'planking' (sıradışı alanlarda yüzüstü yatarak fotoğraf çektirme)
ve 'baykuş gibi tünemekten' sonra yeni bir fenomen keşfetti.
Aylak dalışı' (leisure diving) adı verilen ve LeisureDive.com
adlı internet sitesi aracılığıyla yayılan bu etkinlikte amaç, bir havuza atlamadan önce 
fotoğraf makinesine en çılgın pozu verebilmek.

Atlayış anında gövdenin havuza paralel durması gerekiyor.
'Aylak dalışı'nda ortaya çıkan birbirinden ilginç görüntüler herkesi gülümsetiyor.
(Buna benzer pozlar zaten bizlerde oluyordu daha önceden sanırım..
Yani benim hatırladığım var eskilerden çekilmiş buna benzer fotoğraflarımız. :)) )
 

Bu soruların cevabı yokmuş!

Arama motoru Ask.com tarafından yapılan araştırma sonucunda, cevaplanamaz soruların 'ilk onu' ortaya konuldu. Basit bir cevabı olmayan ilk on sorunun belirlendiği araştırma, arama motoruna geçen on yılda gelen bir milyardan fazla soru temel alınarak gerçekleştirildi.
Ask.com, ayda yaklaşık 16 milyon soruyu cevaplıyor, bazı sorulara cevap bulunamadığını itiraf ediyor. Araştırmaya göre en cevap verilemez soru, "Hayatın anlamı nedir?" Bunu "Tanrı var mı?" sorusu takip ediyor.
İşte son on yılda sorulmuş cevaplanamaz soruların ilk onu:
1. Hayatın anlamı nedir?
2. Tanrı var mı?
3. Sarışınlar daha mı çok eğlenir?
4. Kilo vermenin en iyi yolu nedir?
5. Uzayda hayat var mı?
6. Dünyanın en ünlü kişisi kim?
7. Aşk nedir?
8. Mutluluğun sırrı nedir?
9. Tony Soprano öldü mü?
10. Ne kadar yaşayacağım?
(Bu haber alıntıdır..)



7 Ağustos 2011 Pazar

Çağrı merkezi diyalogları

Çağrı merkezi (çm) diyaloglarını yazacağımdan bahsetmiştim. İşte onlardan çm günlerinden aklımda kalanlar:

-İyi günler size nasıl yardımcı olabilirim?
-İyi günler. Paris-Disneyland turuyla ilgili bilgi almak istiyorum.
-Hangi tarih için düşünüyorsunuz?
-Bayram için tabiki ne için düşüneyim?
-Bayram turlarımız dolu. Sadece Disneyland ya da sadece Paris turunda yer var.
Burada telefondaki bayan ısrarla yer olmayan Paris-Disneyland turuna katılmak istediğini söyler.Yer olmadığı konusunda ikna olduğunda ise:
-Peki Paris ile Disneyland arası kaç km? Özel araçla gidersem kaç dakikada giderim? Toplu taşıma aracıyla gidersem kac dakikada?(ben hergün oralardayım ya..)
-Çok kısa bekletebilir miyim sizi kontol ediyor.. (laf burada ağzıma tıkanır)
-Bilmiyorsanız niye orada oturuyorsunuz.Hiç bişey bilmiyorsunuz..vs.vs.vs. sonra da telefon cat! :))
 

 Bayramın 1. günü çalıştığımız bütün oteller dolu.Bunu arayanlara söylüyoruz ama yine aynı konuşmalar.. :)
-Bugun girişli Antalya'da boş otel var mı?
-Bayram sürecince çalıştığımız otellerin hepsi dolu.
-Marmaris?
-Dolu.Bütün bölgeler dolu.
-Bodrum'da da mı yok?
-Hayır dolu.
-Vardır yaa bakın bir siz yine de.
-Bu konuda size yardımcı olamayacağım.Bütün oteller dolu.
-Doluysa niye beni telefonda oyalıyorsun o zaman?
(Bu konuşmanın sonrası da belli :)) )

Aklıma geldikçe paylaşırım yine..

6 Ağustos 2011 Cumartesi

çağrı merkezleri :)

Çağrı merkezini aramak zorunda kalmaktan nefret eder bir çoğumuz.Çünkü çağrı merkezleri sorunları hiçbir zaman sorunu halledemez önyargısı vardır.Çoğu savunma mekanizmasını hazırlayarak arar çağrı merkezini. Eski bir çağrı merkezi çalışanı olarak çağrı merkezlerinden nasıl verim alabilirsinizle ilgili bir kaç ipucu vermek istiyorum. :)

 -Öncelikle karşınızdakinin robot değil bir insan olduğunu,orada çalışıyor diye sizin kölenizmiş gibi davranmamanız gerektiğini hatırlayın.
-Sorununuzu ya da istediğinizi anlattıktan sonra karşınızdakinin açıklama yapmasına fırsat verin, onu dinleyin.
-En önemlisi sabırlı olun.

 Bunlar önemli noktalar. Çağrı merkezi elemanı olmak çok stresli bir iş,insanın sabır taşı olması gerekiyor. Komik diyaloglarda oluyor tabiki.. Bunları da daha sonra paylaşmayı düşünüyorum.